
”2 Aralık 2024’te Yapılan Basın Açıklamasına İlçe Başkanımız Behçet Alp’ten Yanıt”
05/12/2024Türkiye bugün bir kavşakta. PKK’nın silahlı varlığını sembolik olarak bırakması, AKP+MHP+DEM ittifakı ve Cumhurbaşkanı’nın “terörle mücadele“ kapsamında adeta af politikalarına yönelmesi, bu ülkeyi derin bir kutuplaşmanın eşiğine getiriyor.
Elazığlı kahraman Şehit Polis Fethi Sekin, İzmir Adliyesi’ni teröristlerden korurken son kurşununa kadar savaşmıştır. Onun “Son nefesiydi, son kurşunuydu.”
Bu mücadeleyi görmezden gelen bir devlet siyasetinin içinde, “Türk olmak” yük olmaya mı dönüşüyor? İşte bu yazı, tam da bu soruya yanıt arıyor.
1. Şehit Fethi Sekin: Direndi, Vurdu, Şehit Düştü
5 Ocak 2017’de İzmir Adliyesi’ne yaklaşan teröristleri tek başına durduran Fethi Sekin, mermisi bitene kadar çatıştı. Bir teröristi etkisiz hale getirdi, ikincisine doğru ilerledi; ta ki kurşun onun da son kurşununa isabet edene dek…
Polis arkadaşları ve tanıklar, “Son kurşununa kadar savaşan kahraman” olarak tanımlıyor. Bu mücadele, bize hatırlatmalıdır ki; şu günlerde yaşanan “bağışlama” ve “terörle pazarlık” süreçleri, Fethi Sekin gibi milyonların ödedigi kefareti ne kadar görebiliyor?
2. Af ve Pazarlık Politikaları: Adaletten Uzaklaşma Tehlikesi
Cumhurbaşkanı’nın “tek tek affedilecek” beyanları, terörle mücadeleye söylemsel destek verirken, derin bir adaletsizlik duygusu yaratıyor.
Şehit aileleri, Fethi Sekin’in kızları “Babamın mücadelesinin karşısında adalet kayıp mı oluyor?” diye soruyor. Af, terörü bir köşeye itmez; aslında ona siyasi meşruiyet kazandırır.
3. Eşit Yurttaşlık mı, Etnik Sorumluluk mu?
Resmi hukuk sistemi herkese eşit davranır; ne var ki uygulamalar başka şey söylüyor:
- Doğu-Güneydoğu’da yaşanan elektrik kayıp-kaçak oranı %40–%43 civarındadır.
- 2013’te bu oran %76 idi. Bugün hala Türkiye ortalaması olan %5–7’nin çok üzerindedir.
- Bu ek yük, “kayıp-kaçak bedeli” olarak 35 milyon abonenin faturalarına yük bindiriyor.
Hukuki eşitlik olsa da fiiliyatta coğrafi ve dolaylı etnik yük yaratılıyor. Bu da “Kürt bölgeleri vergi/fatura ödemez” gibi tehlikeli söylemlere zemin hazırlıyor.
4. “Ne Mutlu Türküm Diyene” Sözü, Etnik Ayrıma Kurban Edilemez
Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi; etnik kimliği değil, vatandaşlık bağını temel alır. “Ne mutlu Türküm diyene” sözü, bu vatanı benimseyen herkesi kapsar.
Fethi Sekin’in kanı ile işlenmiş bu ortak kimlik, günümüzde ayrıştırıcı söylemlere kurban edilemez.
5. Sonuç: Yük Paylaşımı Değil, Hak Temelli Bütünleşme
- Adalet önce gelir: Af süreçleri, mağdur adaletini gözetmeli; ödül değil, hukuk devleti korunmalıdır.
- Eşit yük dağılımı şart: Kaynak kullanımlarından doğan maliyetler, adil dağıtılmalıdır.
- Terörle pazarlık olmaz: PKK silahsızlansın, ama bu pazarlıkla değil; hukuki reformlarla kalıcılaşmalıdır.
- Milli birlik yeniden güçlenmelidir: Fethi Sekin gibi kahramanların mücadelesi, etnik ayrışmanın değil; birliğin teminatıdır.
- Atatürk’ü referans alın: “Türklük” bu topraklarda yaşayan, bu devlete bağlı her bireyin ortak adıdır.
Çağrı
Bu yazı, sadece bir kutuplaşma uyarısı değil; adalet ve birlik çağrısıdır. Şehit Fethi Sekin’in şerefli mücadelesi, bize hatırlatıyor ki bu topraklar hepimizin ortak yurdudur.
“Türk olmak” nefes almak kadar doğal, insan olmak kadar onurludur. Hiçbir siyasi hesap, bu gerçeği gölgeleyemez.
Atilla İlhan Kartal
İYİ Parti Kuşadası – Ekonomi & Kalkınma Politikaları Başkanı